ADANA'NIN GİDİLMESİ GEREKEN MÜZELER

Adana Müzesi Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş olup, Türkiye'nin en eski on müzesinden biri unvanını taşımaktadır. İlk olarak çevredeki sütun başlıkları ve lahitlerin polis dairesinde toplanmasıyla kurulan müze, Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de Taşköprü'nün başındaki şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır. 1950 yılında, Kuruköprü'de yer alan ve bir dönem Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan Adana Kuruköprü Anıt Müzesi'ne taşınmıştır.


ADANA ARKEOLOJİ MÜZESİ

AÇIKLAMA

Adana Müzesi Cumhuriyetin ilanından hemen sonra 1924 yılında kurulmuş olup, Türkiye’nin en eski on müzesinden biri olma unvanını taşımaktadır. İlk olarak çevredeki sütun başlıkları ve lahitlerin Polis Dairesinde toplanmasıyla kurulan müze, Halil Kamil Bey'in müdür olarak atanması ve başarılı çalışmaları sonunda, 1928'de Taşköprü'nün başında şimdi yıkılmış olan Cafer Paşa Camii'nin Medresesi'nde ziyarete açılmıştır. 1950 yılında, Kuruköprü'de yer alan ve bir dönem Etnoğrafya Müzesi olarak kullanılan Kuruköprü Anıt Müzesi’ne taşınmıştır.

05 Ocak 1972 tarihinde ziyarete açılan ve uzun yıllar hizmet veren müze binasının kültür varlıklarının korunması, saklanması ve teşhirin de yetersiz kalmaya başlaması nedeniyle yeni müze binasına ihtiyaç duyulmuştur. Yeni müze alanı ile ilgili yapılan çalışmalar sonucu Adana İli Seyhan İlçesi Döşeme Mahallesi’nde yer alan, kentin ilk fabrikalarından biri olan “Milli Mensucat Fabrikası”nın restore edilerek Adana Yeni Müze Kompleksi olarak değerlendirilmesi uygun bulunmuştur. 2013 yılında Bakanlığımızın yatırım programları dahilinde yapımına başlanan Adana Yeni Müze Kompleksi I. Etap çalışmaları kapsamında, Arkeoloji Müzesi’nin teşhir ve tanzim çalışmaları tamamlanmış olup, 18 Mayıs 2017 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Yapımı tamamlanarak ziyarete açılan Adana Arkeoloji Müzesinde, prehistorik dönemden bugüne insanın yaşam serüveninin, dönemlere ait bilgi metinleri, görseller, diaromalar ve canlandırmalar yardımıyla anlatıldığı sekiz salon bulunmaktadır. Salonlarda Prehistorik dönem eserleri, Hitit, Asur, Arkaik, Hellenistik, Roma, Doğu Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait heykeller, lahitler, steller, sunaklar ve büstler gibi taş eserler, cam, pişmiş toprak ve bronzdan yapılmış çeşitli kaplar, pişmiş toprak ve bronz kandil ve figürinler, silindir-damga mühürler, cam, bronz ve altın takılar ile diğer arkeolojik buluntular yer almaktadır. Teşhir edilen eserler içerisinde özellikle Hitit Fırtına Tanrısı Tarhunda’ya ait taş heykel, Anadolu Hiyeroglif Yazıtlı Stel, Babil Steli, Adana İli Karataş İlçesi’nde denizden çıkarılan bronz Erkek Heykeli ile Roma dönemine ait mermer “Antropoid Lahit” ve “Akhilleus Lahti” dikkat çekmektedir.

İlimiz, Seyhan İlçesi, Döşeme Mahallesi ve eski istasyon civarında 1906 yılında Aristidi Kozma Simyonoğlu tarafından kurulan ve Adana’nın en eski sanayi kurumlarından biri olan “Milli Mensucat Fabrikası” Bakanlığımız 2013 yatırım programları kapsamında Müze Kompleksine dönüştürme çalışmalarına başlanmış olup tamamlandığında Türkiye’nin ve Orta Doğu’nun en büyük müze kompleksi olma unvanına sahip olacaktır.

ADANA ETNOĞRAFYA MÜZESİ

 

İl merkezinde, Kuruköprü mevkiindeki 1845 yılında yapılmış ve terkedilmiş kilise binası 1924 yılından sonra müze olarak düzenlenmiştir. 1972 yılına kadar bina Arkeolojik ve Etnografya eserlerinin sergilendiği bir müze iken 1972 yılında eserlerin yeni müze binasına taşınmasının ardından kilise restore edilmiş, 1983 yılında ise Etnografya Müzesi'ne dönüştürülmüştür.

Taş Eserler

Bahçede kûfi, sülüs ve nesih hatla yazılmış kitabe ve mezar taşları teşhir edilmektedir.

Güney ve kuzey kısımda sade, sikke başlıklı, mecidiye tipi, kavuklu, fes ve barok başlıklı, 17. yy.'dan kalma Osmanlı kadın ve erkek mezar taşları yer almaktadır. Bunlar arasında yörenin ileri gelenlerinden Adana Valisi Süleyman Paşazade Ahmet Paşa, Karaisalı Kaymakamı Hasan Fevzi Bey, Adana Askeri Alaybeyi Miratizade İbrahim Bey, Adana Defterdarı Sofyalı Mustafa Bey, Orman Başmüfettişi Akif Efendi'ninkiler de vardır.

Batı kısmında Türk-İslâm eserlerine ait kitabeler sergilenmektedir. Bunlar arasında Misis hanı, Adana Vilayet konağı, Bahripaşa çeşmesi, Taşköprü ve Misis köprüsü tamir kitabeleriyle Osmanlı devlet arması da bulunmaktadır.

  Adana,Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi

Seyhan Nehri kıyısına kurulu Adana şehri Türkiye’nin en kalabalık altıncı şehri. Akdeniz iklimi, sıcakkanlı insanları, kebabı, şalgamı, doğal güzellikleri ve barındırdığı kültürel mirasları ile görülmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Adana şehir merkezinde bulunan Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi, Atatürk Evi veya Atatürk Müzesi diye de biliniyor. Müze binası, eski Adana’nın merkezi olan tarihi Tepebağ’da, Seyhan Caddesi üzerinde yer alıyor. Bu bina Tepebağ Konağı ve Suphi Paşa Konağı olarak da adlandırılıyor.

Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi

Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 yılında Adana’ya geldiği zaman misafir edildiği Ramazonoğulları ailesine ait Suphi Paşa Konağı, Atatürk’ün 100. doğum yılı dolayısıyla, 1981 yılında Atatürk Evi Müzesi olarak düzenlenmiş ve ziyaretçilere açılmış.

Atatürk, Büyük Zafer’den sonra, Başkomutan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olduktan sonra Güney Anadolu’ya ilk gezisini 1923 yılı Mart ayının ortalarında yapmış.

Yanında, bir buçuk ay önce İzmir’de evlendiği eşi Latife Hanım, bazı milletvekilleri ve yaverleriyle birlikte 13 Mart 1923 günü Ankara’dan kalkan özel trenle Konya’da kısa bir duraklamadan sonra, 15 Mart 1923 günü Adana İstasyonu’na gelmiş.

Adana’da o gün hiç olmadığı kadar kalabalık varmış. Şehir bayraklarla donatılmış. İstasyondaki karşılama töreninden sonra, Atatürk, doğruca Hükümet Konağı’na buradan da, kendisi için hazırlanan Suphi Paşa Konağı’na gitmiş.Atatürk ve eşi Latife Hanım, Suphi Paşa Konağında iki gece konaklamışlar. Atatürk, 13 Ocak 1925 tarihinde Adana’ya tekrar geldiği zaman, yine bu köşkte misafir edilmiş. Artık, bundan sonra Suphi Paşa Konağı, Atatürk Evi olarak tanınmaya başlanmış.

Müzenin olduğu bina 19. yüzyılda yapılmış geleneksel Adana evi. İki katlı, cumbalı, kırma tuğla çatılı olan bu tarihi yapı Kültür Bakanlığı’nca “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı” olarak tescil edilmiş ve koruma altına alınmış.

Suphi Paşa Konağı’nın güneyinde, havuzlu, geniş bir bahçesi de bulunuyor. Atatürk’ün Adana’ya geliş günü olan 15 Mart tarihi, her sene resmi törenlerle bu müze binasında kutlanmaya devam ediyor.

ADANA SİNEMA MÜZESİ

Adana Sinema Müzesi, Türkiye'nin Adana kentinde bulunan bir sinema müzesidir. Müze, 23 Eylül 2011 tarihinde eski bir Adana evinde kurulmuş olup Seyhan ilçesine bağlı Kayalıbağ Mahallesi'nde Seyhan Nehri'nin batısında yer almaktadır. Özellikle şehre özgü yönetmenler, oyuncular ve yapımcılar ile ilgili eserler tanıtılmaktadır.

Müzenin zemin katı film afişleri için ayrılmıştır. Posterdeki en az bir isim (yönetmen, oyuncu, senarist vb.) Adana sakinine aittir. Birinci katta, Yılmaz Güney'in fotoğraflarını, film afişlerini ve eşyalarını gösteren bir oda bulunmaktadır. Ayrıca Yılmaz Güney, ressam Abidin Dino ve yazar Orhan Kemal'in heykelleri vardır. Adana'dan sinema ile ilgili diğer tanınmış kişilerin sergilendiği fotoğraflar ve eserler ise yazar Yaşar Kemal, oyuncu Şener Şen ve babası oyuncu Ali Şen, Muzaffer İzgü, Ali Özgentürk, Orhan Duru, Aytaç Arman, Bilal İnci, Meral Zeren, Menderes Samancılar, Nurhan Tekerek ve Mahmut Hekimoğlu'dur. Müzede bir de kütüphane bulunmaktadır.

 

ADANA ATATÜRK EVİ MÜZESİ

AÇIKLAMA

Atatürk Adana'ya tam dokuz kez gelmiş ve 5 ayrı konutta konaklamıştır. Bunlardan ikinci ve üçüncü gelişlerinde (16 Mart 1923 ve 17 Ocak 1925) kaldığı tarihi Tepebağ Konağı (Suphi Paşa Konağı olarak bilinir), Atatürk Bilim ve Kültür Müzesi olarak hizmet etmektedir. Müzede Atatürk’ün Adana Seyahatlarını anlatan dev boyutta fotoğraflar, Kuvayı Milliye dönemine ait eşyalar, Etnoğrafik ürünler, döneme ait gazete arşivleri sergilenmektedir. Ayrıca Hatay'ın kurtuluşunu anlatan özel bir oda bulunur. Ayrıca geleneksel bir Adana Evi'ni görmek isterseniz, Suphi Paşa Konağı size önderlik edecektir.

ŞAKİR PAŞA KONAĞI SANAT MÜZESİ 

Dönemin Adana Valisi Şakir Paşa tarafından ikamet amaçlı yaptırılan ve Osmanlı son dönem sivil mimarisinin ruhunu taşıyan Şakirpaşa Konağı, Adana Büyükşehir Belediyesi ve Çukurova Kalkınma Ajansı'nın işbirliğiyle 10 ayda restore edildi. 1888-1890 yıllarında Eski Adana'nın batı tarafında "Hacı Seyit'in Bağı" denilen mevkide yaptırılan konak, iki katlı ahşap ve tuğla malzeme ile inşa edilmiş olup, ahşap malzemeleri ile dikkat çekiyordu. Şakir Paşa şehrin bu kenarına konak yaptırdıktan sonra, yakınında bir tren istasyonu yapıldı ve böylece bölge Şakirpaşa Mahallesi oldu. Tarihi Şakirpaşa Konağı aynı zamanda Adana ziyaretlerini gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk'ün de uğrak noktasıydı.


KURUKÖPRÜ ANIT MÜZESİ 

Bölgenin arkeolojik zenginliklerini sergilemek amacıyla 1924 yılında, Adana Eski Eserler Müzesi’nin kurulmasına karar verilmiş ve müze binası için ilk olarak Taş Köprü’nün yakınlarında bulunan Cafer Ağa Medresesi uygun görülmüştür. Bir süre burada hizmet verildikten sonra kullanılamayacak durumda olan yapının yıkılmasının ardından, Rum Kilisesi’ne taşınılmıştır.


1950 yılından itibaren Adana Müzesi olarak hizmet veren bina, 1972 yılında Arkeoloji Müzesi’nin açılıp birçok eserin yeni müzeye taşınmasıyla müze deposu olarak kullanılmıştır. 1983 yılındaki restorasyon çalışmasının ardından Etnografya Müzesi adı ile tekrar müze işlevi kazandırılmıştır. 2008 yılında müzedeki etnoğrafik eserler, mevcut Arkeoloji Müzesi'ne taşınmış ve binada yapılan restorasyon çalışmalarının tamamlanmasının ardından 2017 tarihinde Kuruköprü Anıt Müzesi ve Geleneksel Adana Evi olarak ziyarete açılmıştır.

SAVAŞ GEMİSİNDEKİ BALIK MÜZESİ

ADANA Büyükşehir Belediyesi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında Türkiye'nin ilk balık replika müzesini ziyarete açtı. Merkez Park Gondol Marina önündeki tank çıkarma gemisinde izlenime sunulan Anadolu Deniz ve Tatlısu Balıkları Replika Koleksiyonu'nda 44 balık türünün 'kopyası' sergileniyor. Balık müzesiyle birlikte çevre fotoğrafları sergisi de açıldı.

TEMİZ ÇEVRE İÇİN BİSİKLET

Çevre Koruma ve Konrol Daire Başkanlığı'nın, Çevre Günü etkinlikleri, Büyükşehir Belediyesi binası önünden bisiklet gezisi ile başladı.  Katılan öğrenciler, Merkez Park bitişiğindeki Gondol Marina'ya kadar tur attı. Genel Sekreter Yardımcıları Nermin Akray ve Mehmet Şahin ile Çevre Koruma ve Konrol Daire Başkanı Mehmet Çelebi Akkuş ile bazı belediye bürokratları da bisiklete bindi.

ÇIKARMA GEMİSİNDE SANAT

Etkinlikler, Gondol Marina yanındaki 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda kullanılan tank çıkarma gemilerinden TCG 314-302'de müze ve sergi açılışlarıyla devam etti. Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Halil Demir ve arkadaşlarının bir yıllık çalışmasıyla oluşturulan Anadolu Deniz ve Tatlısu Balıkları Replika Koleksiyonu ile Fotoğrafya Derneği üyelerinin Adana'nın güzelliklerini yansıtan fotoğrafları eş zamanlı olarak izlenime sunuldu.

Törende konuşan Daire Başkanı Akkuş, günümüzde çevre kirliliğinin küresel bir tehdit olduğunu vurguladı. Akkuş, doğası kirlenmiş ülkelerde insanlara sağlıklı yaşam koşulları oluşturmanın imkansız olduğunu belirtip "Bizden sonraki nesillere güzel bir doğa bırakmak istiyorsak, bugünden korumaya başlamalıyız" dedi. Ayrıca, 20 fotoğraftan oluşan Çevre Fotoğraf Sergisi'ne katkıda bulunan Fotoğrafya Derneği üyelerine teşekkür belgeleri verildi.

CANLI GİBİ BALIKLAR

Daha sonra Anadolu Deniz ve Tatlısu Balıkları Replika Koleksiyonu'nun açılışı yapıldı. Dülger, Levrek, Mercan, Falyo, Güneşlenen Köpekbalığı, Lahoz, Orkinos, Çipura, Akya, Kırlangıç, Orfoz, Lüfer başta olmak üzere 44 balık türünün replikalarının bulunduğu balık müzesi gezildi. ÇÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Halil Demir, açılışa katılan protokol ve davetlilere replika yapımı ve balıklar hakkında bilgi verdi. Halil Demir, sergilemesinde sakınca ve veya zorluk olan canlı türlerini insanların görebilmesi için replikalarının yapıldığını kaydeti. Demir, herhangi bir modifikasyon ve deformasyona uğramadan balığın fiziksek 'tıpkı kopyasını' elde ettikten sonra özel boyalar ve tekniklerle boyadıklarını ve eserin uzun uğraşlar sonunda ortaya çıktığını dile getirdi. Adana'ya kazandırılan balık müzesinin Türkiye'de bir ilk olduğun vurgulayan Halil Demir, şöyle konuştu:

"Dünyada nadide sayıda olan balık replika müzelerinden birini memleketim olan Adana'ya kazandırmamda bana büyük destek veren Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Hüseyin Sözlü'ye çok teşekkür ediyorum. Koleksiyonda şu an 44 tür balık var. Bu sayıyı 200'e, 300'e çıkarmayı arzuluyorum.

ADANA'NIN GİDİLMESİ GEREKEN MÜZELER içeriği, 25 Eylül 2020 tarihinde BiAdana.Com sitesinin Keşfet bölümüne eklenmiştir.

DEĞERLENDİRME 3.0

İçeriği Nasıl Buldunuz?

Captcha