Göz yaralanmalarının, bütün gövde yaralanmaları içinde %10’luk nispet ile mühim bir yerde durduğunu aktaran Türk Oftalmoloji Derneğinden Doç. Dr. Murat Uyar, "Göz yaralandığında kesinlikle ovalamayın. Ovalayarak yabancı cisimlerin gözü daha çok çizmesine veya derinlere gitmesine neden olabilirsiniz" uyarısında bulundu.
Göz kazalarının sık karşılaşılan bir durum olduğunu ve gözlerin en çok yaralanan organlar arasında bulunduğunu dile getiren Türk Oftalmoloji Derneği Oküler Travma Birimi Başkanı Doç. Dr. Murat Uyar, 100 kişiden birinin yaşamı boyunca en az bir defa göz kazasına maruz kaldığını söyledi. Travmalar sonucunda göz kapaklarında küçük bir kesiden, göz küresinin her bir tabakasına, hatta gözün yerleştiği orbita denilen kemik boşluktaki kırıklara, daha da gerideki görme sinirlerinde ve göz çevresindeki kaslarda kesilmeye, kopmaya, tam körlüğe kadar varabilen şiddette yaralanmalar olabildiğini söyleyen Doç. Uyar, “Kimyasal yaralanmalarda, özellikle inşaat sektöründeki kireç başta olmak üzere evlerdeki çamaşır suyu, lavabo açıcı gibi temizlik malzemeleriyle olanlar başı çekmektedir. Hele bunların ve sivri, kesici cisimlerin çocukların eline geçmesi durumunda tehlike daha da büyümektedir” dedi.
“KORUYUCU GÖZLÜK KULLANIN”
Göz yaralandığında kesinlikle ovalanmaması gerektiğine dikkat çeken Uyar, göz yaralanmalarında yapılması gerekenleri şöyle aktardı: “Yabancı cisimlerin gözü daha çok çizmesine veya derinlere gitmesine neden olmayın. Gözde açık bir yara oluştuysa yıkamak dışarıdan içeri mikrop girişine neden olabilir. Ancak kimyasal yaralanmalarda göz hekimine ulaşana kadar bol yıkamak ve bandaj uygulayarak göz hekimine yönlendirmek en mantıklı yaklaşımdır. Şiddetli yaralanmalar sonrası hiçbir ameliyat bir gözü eski haline getiremez. Bugün çoğu iş yerinde zaten bulunan çok da ucuz olan koruyucu gözlüklerin kullanılmaması nedeniyle birçok göz iş kazaları sonucu kaybedilmektedir. Ancak bilinçlendirme ve korunma ile göz kazalarını % 47-65 oranında önlemek mümkündür."