Toros Dağları’nı aşarak Antakya’ya doğru giden tarihi İpek Yolu üstünde bulunan Yılan Kalesi, Orta Çağ’da Çukurova'nın Haçlı işgali zamanında Bizanslılar yapmıştır.
Anavarza, Tumlu ve Kozan Kaleleri gibi ovadaki diğer kaleleri de görüş alanının içine alan kalenin 8 yuvarlak burcu bulunmaktadır. Kalenin güneyinde bulunan nizamiye kapısından başlayarak taş basamaklı merdivenlerle teraslara çıkılmaktadır. Kilise ve sarnıcı olan kalenin, garnizonu en üst bölümde yerini almıştır. Sarp kayalar üzerine yapılmış olan kalenin önemli bir sanat değeri vardır. Eskiden Govara (Kovara) denilen kaleye, yörede Şahmeran efsanesinin olduğu yer olarak kabul edildiğinden, ünlü Türk gezgini Evliya Çelebi 17. yüzyılda'da Şahmeran Kalesi ismini vermiştir. Daha sonra Yılan Kale adını alan bu yapı, son derece zekice tasarlanan ve yerleşimi yapılan sağlam surları, burçları, kale meydanına üç kapıdan sonra ulaşılabilmesi ve kapıları birbirine bağlayan portatif merdivenleri ile fethedilmesi zor bir kale olmuştur. Yapı üzerinde Bizans, Haçlı ve Ermeni onarımlarına ait duvar kalıntıları göze çarpmaktadır. Ermeni onarımları, pervaz, pencere ve kapı üstü tonozlarında kendini gösterir. Bu onarımları belgeleyen bir Ermeni yazıtı da yapı üzerinde mevcuttur.