Yaz aylarının son günlerine yaklaştığımız bu dönemde, okul öncesi tatilini havuz ve denizde serinleyerek geçirenler, özellikle kulak enfeksiyonları ile karşı karşıya kalabiliyor. Genelde şiddetli kulak ağrısıyla kendini gösteren dış kulak yolu iltihabı, bu sorunların başında geliyor.
Özel Deva Hastanesi Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Op. Dr. Emre Polat Canbolat, dış kulak yolu enfeksiyonları ve tedavisi ile hastalıktan korunma yolları hakkında bilgi verdi.
"Kulak kiri savunma mekanizmasıdır”
Halk arasında kulak kiri olarak bilinen salgının bir savunma mekanizması olduğuna değinen Canbolat, “Dış kulak yolu kendi kendini temizleyebilen bir yapıya sahiptir. Dış kulak yolunun hemen girişindeki ter ve yağ bezleri tarafından salgılanan, halk arasında kulak kiri diye bilinen, serumen ya da buşon en önemli savunma mekanizmasıdır. Bu salgının asidik yapısı, mikropların üremesine, çoğalmasına ve bir hastalık oluşmasına engel olmaktadır. Dış kulak yolu, doğal savunma mekanizması sayesinde enfeksiyonlara karşı dirençlidir. Ancak bu fonksiyon bozulduğunda, kulak içindeki nem ve sıcak, bakteriler ile mantarların çoğalması için elverişli bir ortam oluşturur” dedi.
“Kulak temizleme çubuğu enfeksiyon için en önemli neden”
İnsanlar tarafından sıklıkla kullanılan kulak temizleme çöpünün enfeksiyonun öncü nedenlerinden olduğunu açıklayan Canbolat, “Dış kulak yolu fonksiyonunun bozulmasındaki en önemli neden, kulak yolunu temizlemek ya da kaşımak amacıyla kullanılan her türlü sivri ve sert yabancı cisimdir. Daha çok kulak temizleme çubuğu bu enfeksiyonlara zemin hazırlamaktadır. Kulak içi ile temas eden yabancı cisimler, kulak kanalını döşeyen ciltte küçük çiziklere ve çatlaklara neden olur. Kulak içindeki derinin bütünlüğünün bozulması ve zedelenmesi, mikropların ve mantarların çoğalması için elverişli bir ortam oluşturur. Normalde dış kulak yolunda flora denilen mikroorganizma popülasyonu zaten vardır. Bu sayının normalin üzerinde olması otitiseksterna denilen dış kulak yolu iltihabına yol açar” ifadelerini kullandı.
“Suda uzun süre kalmak sorunu kronikleştirir”
Kulağın suyla fazla temas etmesinin de zararlı olduğunu söyleyen Canbolat, “Uzun süre havuz ya da denizde yüzmek kulak yolu iltihabının diğer bir nedenidir. Özellikle kulağa kaçan suyu, pamuklu çubukla çıkarmaya çalışmak yağlı tabakaya zarar vermektedir. Suda uzun süre kalanlarda dış kulak yolu iltihabı kronikleşmekte, cilt kalınlaşmakta ve kulak yolu daralmaktadır. Dış kulak yolu iltihabının en önemli belirtileri ise kaşıntı, ağrı ve bunları takip eden işitme azlığıdır. Genellikle ilk olarak başlayan kaşıntı ve ardından gelen şiddetli ağrı bir süre sonra kaçınılmaz hale gelir. Hastalar çoğu zaman işitme azlığı başladığında bir hekime başvurur” şeklinde konuştu.
“2-3 damla sirke dökmek kaşıntıyı geçirebilir”
Enfeksiyonlardan korunmanın çeşitli basit yollarından da bahseden Canbolat, “Enfeksiyonlardan korunmak için kulak yolu her zaman kuru tutulmalıdır. Eğer kulakta kaşıntı varsa 2-3 damla sirke yararlı olacaktır. Sirke bozulan dış kulak yolunun asiditesini sağlıklı hale getirmektedir. Buna rağmen kaşıntı ve ağrı giderek artıyorsa, vakit kaybetmeden KBB uzmanına başvurulmalıdır. Dış kulak yolu iltihaplarının tedavisinde, kanalı kapatan mikrop ya da mantarların oluşturduğu birikintiler temizlenerek, antibiyotikli ve kortizonlu damlalarla sorun giderilmektedir” diye konuştu.
Öte yandan dış kulak yolu enfeksiyonlarından korunmak için yapılması gerekenlerden de bahseden Canbolat, hijyen koşulları uygun olmayan ve klor seviyesi düşük havuzların tercih edilmemesini önerdi. İnsanların, havuza girmeden önce ve havuzdan çıktıktan sonra da mutlaka duş almasının önemli olduğunu vurgularken, suda 30-40 dakikadan daha uzun süre kalmanın da ciddi zararları meydana getirdiğini ve bu nedenle havuza ya da denize girmeden önce su kaçırmayan silikon tıkaç kullanmayı tavsiye etti.