Sağlık

Multipl Miyelom Hastalığı

Kötü huylu kan hastalıkları denince lösemiden sonra ikinci sırayı multipl miyelom alıyor.

Hastalık, bağışıklık sistemi, böbrekler ve kemikler üzerinde yaratabileceği sorunlar nedeniyle hayati önem taşıyor. Türkiye'de 100 binde 4 kişide bu hastalığa rastlanıyor.

Çevresel faktörler hastalığı nasıl etkiliyor?

Bazı risk faktörlerine sahip kişilerin hastalığa yakalanma ihtimali artıyor. Günümüzde kabul gören faktörler arasında kimyasallar, petrol ve radyasyona maruz kalınması sayılıyor. Beslenme alışkanlıklarıyla arasında kesin bir ilişki konamasa da, sebze ve balık ağırlıklı beslenenlere oranla hayvansal yağ ağırlıklı beslenenlerde ve şişman kişilerde bu hastalık daha sık gözleniyor. Bununla birlikte mesleki ve çevresel faktörler de suçlanan diğer olası nedenler arasında yer alıyor. Nükleer endüstri çalışanları başta olmak üzere petrol ve deri endüstrisi ile tarımsal sektör çalışanları multipl miyelom gelişimi açısından riskli sektörler olarak kabul ediliyor.

Belirtileri neler?

Multipl myelom, erken evrede çok fazla belirti vermeden ilerliyor. Bu nedenle 40 yaş üstünde halsizlik, bel-sırt ağrısı, istem dışı kilo kaybı veya böbrek yetmezliği şikâyetiyle hekime başvuran kişilerde olası multipl miyelom hastalığının akılda tutulması ve gerekli testlerin yapılması son derece önemlidir. Multipl miyelom; bağışıklık sisteminin bozulmasına, normal kan hücrelerinin kemik iliğinde yeterli sayıda üretilememesine, anormal plazma hücrelerinin ve salgıladıkları proteinlerin yarattığı yıkıma, kan yoğunluğunun artmasına, kemik ve böbrekler üzerindeki hasarlara bağlı olarak birçok farklı belirtiye yol açabilmektedir. Bunlar arasında sayılabilecekler; kemik ağrıları (özellikle bel ve sırt), kolay kemik kırıkları, halsizlik, çabuk yorulma, efor kapasitesinde azalma, kilo kaybı ve iştahsızlık, bilişsel kapasitede azalma, uyuklama hali, çok susama ve çok idrara çıkma, bulantı, kusma ve puslu görme, sık ateşli hastalık geçirme.

Tedavide önemli gelişmeler yaşanıyor

Multipl miyelom uzun süre ilerlemeden sabit kalabiliyor. Belirtisi olmayan, erken evre hastalığa sahip kişiler ilaçsız izlenebiliyor. Hastanın yaşı, kilosu, eşlik eden hastalıkları, genel olarak organ fonksiyonları, bağışık durumu gibi birçok etken bir arada değerlendiriliyor. Buna göre de her hasta için özelleşmiş bir tedavi planı oluşturuluyor” ifadelerini kullandı. Son 10 yıl içinde multipl miyelom tedavisinde birçok yenilikler ve tedavi seçenekleri geliştirildi. Önceleri, tedavide kullanılan ilaçların tamamı kemoterapötik ilaç iken, günümüzde çoğunlukla kemoterapötik sınıfta olmayan akıllı ilaçlar ile kombine olarak kullanılmaktadır. Bu sayede ilaçlara bağlı yan etkiler azaltılırken, tedaviye yanıt oranları ve hastaların yaşam süreleri önemli ölçüde uzatılmıştır. Bu ilaç kombinasyonları 3-6 ay kadar kullanıldıktan sonra yanıt değerlendirmesi yapılır. Tedaviye yanıt veren, organ fonksiyonları (akciğer ve kalp) iyi, 75 yaşından genç hastalara otolog (kendinden) kemik iliği nakli ile sağlamlaştırma tedavisi uygulanır. Takiben, nakil sonrası hastalık tekrarlamasın diye kemoterapötik olmayan ilaçlar ile genellikle ağız yoluyla tedaviye devam edilir. Otolog kan kök hücre nakline uygun olmayan hastalar ise ilaç tedavilerine devam edilir. Hastalığın tekrarlaması veya ilerlemesi durumunda daha önce kullanılmamış ilaçlar kombine edilerek tedavi edilmeye çalışılır. Nadiren, uygun vericisi bulunan genç hastalara allojenik (başkasından) kemik iliği nakli tedavisi uygulanır.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Adaptif Far Sistemi Nohudu Suyuyla Pişirmeyin! Fazla Kuruyemiş Migrene Yol Açıyor Yaz aylarında dış kulak enfeksiyonuna dikkat Binlerce İnsan Risk Altında İnsülin'den kurtul, hastalıklardan korun!