Uzmanlara göre 2050 yılında, sadece Amerika’da 14 milyon kişi Alzheimer hastası olacak. Bu durumda beyin sağlığımızla yakından ilgilenmemiz gelecekte her şeyi daha iyi hatırlayabilmeniz için bir zorunluluktur.
Hafıza kaybı yaşlanma ile birlikte olması gereken bir durum değildir; yani kaderimiz olmak zorunda değildir. Beynin yaşlanmasını geciktirmek için yapmamız gereken pek çok şey mevcuttur. Beyin, vücudun geri kalanıyla birlikte stres, zayıf beslenme, toksinler, egzersiz veya uyku eksikliği, beslenme yetersizlikleri gibi problemlere aynı anda yanıt verir. Doğru adımlar atıldığında herhangi bir yaşta hafıza kaybı önlenebilir. Demans hastalığı her gün daha da artmaktadır. Ne yazık ki bunama ve Alzheimer tek başına, her üç yaşlıdan birinin ölümünden, meme kanseri ve prostat kanserinden daha fazla sorumludur. Ancak hafıza kaybı, sadece yaşlılarla bulunmaz; hafıza kaybı genellikle 65 yaşında ortaya çıksa da erken yaşta alzheimer hastalığına yakalanan insanların sayısı hiç de az değildir. Bunama ve alzheimer insandan çaldığı anılar ve günlük işlemlerimizi yapmada yaşattığı sorunlara ek olarak sağlık sektöründe de çok büyük bir gidere sebep olur. Bir semptomatik alanı izole etmek ve bağımsız olarak tedavi etmek yerine tüm vücudun nasıl çalıştığını araştırmalıyız. Tüm bedeni bir bütün olarak değerlendirerek, zihinsel, duygusal ve ruhsal sağlığa ek olarak, sağlık sorunlarının kökenini bulabilir ve onları iyiye çevirebiliriz.
İşte hafızanızı geliştirmek ve uzun yıllar boyunca daha sağlıklı bir beyne sahip olmak için ipucu verilebilir: Yemeğinize Odaklanın
Görünüşte çok basit olan bu ipucunun beyin sağlığınız üzerine çok büyük etkisi var. Uzmanlara göre günlük yemeğinizin ortalama %75’i bitkisel gıdalardan oluşmalıdır. Günlük olarak alacağınız sebzeler fitobileşenler veya antioksidanlar açısından zengindir ve bu moleküller beyniniz için güzel bir besindir. Yaban mersini, turp ve domates gibi renkli seçeneklerin tadını çıkarın ve lahana, pazı, ıspanak ve roka gibi koyu yapraklı yeşillikleri günlük olarak tüketin. Ayrıca, yeterli miktarda sağlıklı yağlarla beslenmek de beyin sağlığınızı olumlu yönde etkileyecektir. Yağ, beynin büyük bir bölümünü (yüzde 60’ı) oluşturur, bu nedenle düşük yağlı diyetler yorgunluk, beyin sisi, ruh hali değişimleri ve diğer rahatsız edici semptomlara neden olabilir. En sağlıklı yağ kaynaklarının başında tabii ki balıklar gelmektedir. Zeytinyağı ve hindistancevizi yağı gibi yağlar ise diğer sağlıklı yağ kaynaklarındandır. Daha sağlıklı bir beyin gelişimi için aşırıya kaçılmadan, ama az da olmadan günlük yağ tüketimi önemlidir. Bu konuda oldukça düşük yağ oranı olan diyetler de beyin sağlığınız açısından pek iyi olmayabilir. Bir diğer önemli madde de proteinlerdir. Beyin sağlığı açısından günlük olarak yeterince protein almak şarttır. Kas oluşturmak için öğün başına yaklaşık 30 gram proteine ihtiyacımız var. Kas kaybettiğinizde daha hızlı yaşlanırsınız ve beyniniz büyük bir darbe alır! Her öğünde biraz protein alın. Beyninizi zehirleyen ve biyokimyayı bozan şeker, yüksek fruktozlu mısır şurubu, trans yağlar, gıda katkı maddeleri ve koruyucu maddelerden kaçının! Alzheimer; artık “tip 3 diyabet” olarak kabul ediliyor, bu tür nörodejenerasyonun insülin direnciyle bağlantılı olduğunu gösteren bilim insanları mevcut. Diğer bir değişle, yapay şekerden kaçınmak beyninizin sağlığı ve hafızanız için yapabileceğiniz en önemli şeydir!
Harekete Geçin
Beyin sağlığı ve hafıza kaybını önleme açısından yapılması gerekenlerin başında bol hareket etmek gelir. Hareket etmek denince aklımıza ilk olarak spor salonları gelmemeli. Tüm vücudunuzu hareket ettirmek için eğlenceli, rahatlatıcı veya heyecan verici bulduğunuz her şeyi yapabilirsiniz. Tenis oynamak için arkadaşlarımla bir araya gelmeyi seviyorum ya da ben voleybol oynamayı seviyorum, diyorsanız o da hareketiniz için yeterli olabilir. Hareket sağlıklı bir beyin için gereklidir; kan akışını ve metabolizmayı geliştirir, insülin duyarlılığını arttırır ve yaşlanan popülasyonda bile beyin yapısını ve fonksiyonunu iyileştirebilir. Yürüyüş, yoga, yüzme sporlarını düzenli olarak yapmalısınız. Arkadaşlarınızla aktif olmak için bir vesile haline getirin sporu. Çünkü başkalarıyla bağlantı kurmak da beyin sağlığınızı korumanın başka bir güçlü yoludur; sosyal olarak çevreden uzak asosyal yaşamak beyinsel ve bilişsel faaliyetlerinizde sıkıntı yaşatabilir. Beyin sağlığınız için egzersizi ve sosyalleşmeyi aksatmayın!
Dinlenmeye Vakit Ayırın
Stres, öncellikle beyin sağlığı olmak üzere vücudunuza son derece zararlıdır. Stres hormonları, beyindeki hafıza merkezi olan hipokampüse zarar verir ve hafıza kaybına ve demansa neden olur. Çalışmalar, stresin Alzheimer’ın ilk aşamaları için bir risk faktörü olduğunu ve sürekli maruziyet durumunda kötüleşmeye devam edebilecek hafif bilişsel bozulma yarattığını bile ortaya koymuştur. Uyku da aynı derecede önemlidir. Beynimizin dinlenip detoksifiye olmasına izin verdiğimiz zaman bir nevi vücut beyni yıkar ve dinlenmeye alır. Az uyumanın ise hipokampüsteki nöronlar arasındaki bağlantıyı da olumsuz yönde etkilediğini biliyoruz . Yine de iyi haber şu ki, beyindeki bu etkileri durdurmak için yapabileceğiniz çok şey var. Tabii ki sizi strese sokacak günlük işlerden her zaman uzaklaşmak mümkün olmuyor. En iyi yöntem stres verici etkinliklerden uzaklaşmak olsa da mental dinlenmeye ayırdığınız ufak zamanlar zihninizin temizlenmesine yardımcı olacak ve Alzheimer ya da bunama gibi hastalıklara yakalanma ihtimalinizi düşürecektir. Arada bir yürüyüşe çıkın, meditasyon yapın ya da bir miktar çay için ve iyi bir kitap okuyun. İyi bir uyku düzeni uygulayın – ışıkları söndürmek ve sakinleştirici bir şey yapmak için (tercihen ekranlardan uzakta) yatmadan bir saat önce zihninizi dinlendirmeye başlayın, ardından sağlam bir uyku çekin (ortalama 7 ila 8 saat). Dinlenmenize ve gevşemenize yardımcı olan herhangi bir şey, beyninizin uzun süre boyunca sağlıklı kalmasına yardımcı olacaktır. Hafıza kaybı yaşlanmanın önlenebilir bir parçasıdır. Aslında, yaşınız ne olursa olsun, keskin bir zihni korumak için şu anda yapabileceğiniz birçok basit ve doğal müdahale vardır. Önemli olan sizin durumun farkında olmanız ve elinizi taşın altına koymanız!