Seyahat

Dünyanın En Kalabalık Şehirleri

İstanbul’da yaşayanlar kalabalık bir şehrin nasıl olduğu konusunda az çok fikir sahibi olmuşlardır. Metro, otobüs, dolmuş ve benzeri tüm toplu taşıma araçlarının tıka basa dolu olduğu bir şehirden bahsediyoruz.

Bazı caddelerinde iğne atsanız yere düşmeyecek bir şehirden bahsediyoruz. Hemen hepimiz İstanbul’un çok kalabalık bir şehir olduğundan şikayetçiyizdir. Dünyanın en kalabalık şehirlerinden söz etmeye başladığımızda ise İstanbul’un ilk 10’a giremediğini görüyoruz. Bu bizim için iyi bir durum olsa gerek. Çünkü bu ilk 10 şehirde yıl boyunca şehirlerin dört bir yanında büyük bir indirim varmış gibi kalabalık bir insan topluluğu bulunmaktadır. Bu yazıda dünyanın en yoğun şehirlerini listeleyeceğiz. Bu sıralama, özel olarak metropollerdeki kilometrekareye düşen en fazla kişi sayısına göre yapılmıştır. Tüm veriler UN Habitat veri setinden alınmıştır. İlgili linki kaynakça bölümünde bulabilirsiniz. Tüm bu şehirlerden birine bir gün yolunuz düşerse otobüste, dolmuşta, metroda sıkı tutunduğunuzdan emin olmayı unutmayın.

Cakarta, Endonezya (9.600 kişi / kilometrekare)

Kalabalık, çılgın, kirli, delice... Bu tür kelimeler, gezginlerin Endonezya’nın aşırı yoğun başkentini tanımlamak için sık sık kullandıkları kelimelerden bazılarıdır. 30.2 milyon nüfusa ev sahipliği yapan ve bu nüfusa göre küçük bir alana sıkışan Cakarta, sabah, öğle, akşam, günün her saati yolları tıkayan arabalarla trafiğin artık durma aşamasına geldiği bir şehirdir. Şehrin altyapısı da aşırı artan nüfus yoğunluğuna cevap verememektedir. Bu şehirde iş yürütmek de oldukça zordur. Öğle saatine koyduğunuz bir iş toplantısına yetişmek için sabah 5’te yola çıkmanız gerekmektedir. Aslında, Cakarta’nın aşırı kalabalığı o kadar kötü durumda ki, şehrin gün geçtikçe çökmesine neden olmaktadır. Evet, doğru okuyorsunuz. Bütün bu evlerin, insanların ve araçların sırf ağırlıkları Cakarta’nın bir bölümünün her sene 25 santimetrelik bir hızla batmasına neden olmaktadır. Bu, iklim değişikliğinden etkilenen herhangi bir şehrin ya da devasa bir batağın üzerine inşa edilmemiş bir şehrin batmasından daha hızlıdır. Cakarta’yı sulu bir mezardan kurtarmanın en az 40 milyar dolara mal olacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, gürültüye, kirliliğe, dağınıklığa, günlük protestolara ve duran trafiğe dayanabilecekseniz, Cakarta’yı beğenmeniz için birçok sebep bulunmaktadır. Gurbetçilerin şefkatle kentin “enerjisi” hakkında konuşmaları ve bütün bu kalabalığın sağlam bir cazibesinin olduğundan bahsetmelerinin sebebi şehri beğendiklerinden kaynaklanmaktadır.

Singapur, Singapur (10.200 kişi / kilometrekare)

Kaotik bir Cakarta’ya oldukça yakın olan uçakla kısa bir sürede varabileceğiniz Singapur, başka bir gezegenden bir şehirmiş gibi gelir. Dünyanın tek şehir devletlerinden birisi olan (diğerleri küçücük San Marino ve daha da ufak bir Vatikan Şehri) Singapur temiz, düzenli, yüksek teknolojiye sahip ve şaşırtıcı derecede refah düzeyi yüksek bir ülkedir. Dünyanın önde gelen bir finans merkezine, ünlü bir dikey ormana ve bu kadar düzenli olmaya sadık kalan bir hükümete sahiptir. Oldukça yoğun bir nüfusa sahip olan bu şehir, bu kadar mükemmel olmayı nasıl başarıyor, inanılır gibi değil. Dikkat ederseniz aşırı kalabalık kelimesi yerine yoğun kelimesini kullandık. Çünkü Singapur, 5.53 milyonluk bir nüfusa sahip ama yerleşim alanı 518 kilometrekaredir. Tüm bu yoğunluğu, güzel bir şekilde yönetebilen nadir şehirlerden birisidir. On yıllar boyunca, ev sahibi olma süreci Konut Geliştirme Kurul (KGK)’u tarafından aşırı yoğunluğu engelleyebilmek açısından sıkı bir şekilde yönetilmektedir. Benzer projeler, ABD’de birbirinden yabancılaştırma amacı ile gerçekleştirilirken, Singapur’da hayatın bir gerçeği durumundadır. Singapurluların %80’i KGK dairelerinde yaşamakta ve %90’ı kendi dairesinde oturmaktadır. Sonuç olarak, Singapur, dünyadaki en yoğun şehirlerinden birisi olmakla birlikte aynı derecede düzenli bir şehirdir. Olumsuz tarafı ise, dışardan gelen insanlar için bu şehrin çok pahalı bir hayat sunması olacaktır.

Abuja, Nijerya (10.500 kişi / kilometrekare)

Abuja, oldukça ironik bir hikayeye sahiptir. 1970’lerde aşırı kalabalık ve kaotik bir şehir olan Lagos’tan kaçan insanlar, Nijerya’nın yeni başkenti Abuja’ya yerleşti. Ancak Abuja’nın da sonu selefi ile aynı duruma geldi. Çünkü 6 milyon insan için aslında küçük olan bir toprak parçasına göç edilmiştir. Oldukça geniş caddeleri, yüksek gökdelenleri, pahalı köşkleri ve etrafı gecekondularla çevrili yapısı ile Avrupai-Amerikan bir şehir görünümündedir. Etraftaki gecekondu mahalleleri, Abuja’nın bu listede olmasının sebeplerinden birisidir. Şehrin geniş caddeleri ve ferah yapısı trafik yoğunluğunu engellese de insanların standart altı konutlarda birbirleri üzerinde sıkışık bir şekilde yaşamak zorunda kalmaları nedeni ile acımasız ve düzensiz bir hayat sunabilmektedir. Yine de, sadece Nijerya’nın başkentini eleştirerek bu maddeyi geçiştirmek istemiyoruz. Başta, şehir inanılmaz derecede düşük suç oranına sahiptir. Ayrıca, sis yüzünden onları görmek zor olsa da harika manzaralara sahiptir.

Kota, Hindistan (12.100 kişi / kilometrekare)

Kota, Hindistan’ın diğer şehirlerine oranla daha az turistin gittiği bir şehirdir. Chambal nehri boyunca uzanan endüstriyel bir şehirdir. Nüfus aslında çok değil ve oldukça kültür seviyesi yüksek insanlara sahip. 1 milyon kişiye ev sahipliği yapan Kota, endüstriyel alanların fazla olması nedeni ile az sayıda insanın yoğun bir şekilde yaşamasını zorunlu kılmaktadır. Belki de aşırı kalabalık bir şehir olarak duyulmamasının sebebi, kalabalığı oluşturanların genelde öğrenciler olmasıdır. Kota, Hindistan’ın son derece rekabetçi mühendislik ve tıbbi sınavlarını geçmek için öğrencilerin çok olduğu yerlerden biridir ve şehir, günlük 18 saat çalışan öğrenciler ile doludur. Bu ağır çalışma temposu neticesinde birçok intihar vakası da yaşanmıştır. Reklam panolarında, klasik reklam ürünlerinden ziyade başarılı öğrencilerin reklamları yapılmaktadır.

Lagos, Nijerya (13.300 kişi / kilometrekare)

Ve tekrar, Nijerya’ya döndük. 182 milyon nüfusu ile Batı Afrika ülkesi bugüne kadar kıtada en kalabalık nüfusa sahip ülke konumundadır. Ve bugüne kadar en kalabalık şehri, çılgın yapısı ile Lagos’tur. Lagos, sürekli genişleyen nüfusu, çok sayıda arabaları, gökdelenleri, gecekonduları, camileri, tapınakları, çöpleri ve çılgınca yaşamıyla ünlü bir şehirdir. Sokaklar, hem yolda hem de kaldırımda 7 gün 24 saat durma noktasındadır. Apartman blokları çok kalabalıktır ve 50 kişiyle tek bir tuvalet ve lavaboyu paylaşabilirsiniz. Bu nedenle, suç oranı yüksek bir şehirdir. ABD hükümetinin 2017 yılı için hazırladığı bir raporda, çoğu insanın sahip olduğu korkunç ekonomik koşullar nedeniyle, yabancılara yönelik “silahlı gasp, saldırı, hırsızlık, kargaşa, taciz, kaçırma ve gasp” gibi şaşırtıcı sayıda suç oranı bulunmaktadır.

Kazablanka, Fas (14.200 kişi / kilometrekare)

‘Beyaz Şehir’ olarak bilinen Kasablanka, uzaktan parlak bir mücevher gibi gözükür; mermerden yapılmış bir heykel gibidir. Ardından yaklaşırsınız ve bütün yanılsama, Fas’ın en çılgın limanının yamaçlarına yerleşmek için çabalayan, titreyen, çılgın bir yaşam kütlesine sahip olduğu gerçeği olduğunu görürsünüz. Trafik tıkanıklığı ve kirlilik içinde yaklaşık 7 milyon insan burada yaşıyor. Ancak Kazablanka yukarıya doğru yükselen bir şehir konumunda gözüküyor. Fas’ın büyük kentlerinin “kirli, çirkin kardeşi” olarak yıllarca gözden uzakta olan şehir, 21. yüzyılda ünlü limanı ile yeniden keşfedildi; bu sayede şimdi hızla yükselen bir teknoloji sermayesine sahiptir. Şehir, trafiği felç eden yoğunlukla mücadele edebilmek için yeni bir “akıllı trafik” sistemi bile başlattı. Çalışıp çalışmadığı veya işe yarayıp yaramadığı yakında görülecektir. Bütün bu gelişmelere rağmen, Kazablanka’nın aşırı kalabalık sorunu çözülmesi zor bir sorun olarak devam ediyor. Yukarıdaki Abuja gibi kentin ana sorunu, Fas’ın yoksul nüfusunuz acımasız, yıkık gecekondu mahallelerinde yaşamasından kaynaklanıyor.

Manila, Filipinler (14.800 kişi / kilometrekare)

Kilometrekare başına insan sayısını oranlamaz iseniz Manila, dünyanın en kalabalık şehri olacaktır. Metropolün tamamını düşünüp oranlamayı yaparsanız dördüncü sırada kendisine yer buluyor. 12.49 milyon insan şehrin merkezine, bu süper kompakt şehre sıkışmış durumda. Ayrıca, etrafını çevreleyen kırsal alanda da 8 milyon insan yaşamaktadır. Bütün bu yoğunluğa inanılmaz yoksulluk da eklenince hayat oldukça çekilmez olmaktadır. Manila’daki aşırı kalabalık masalları, 1970’lerin ciddi bilim-kurgu romanlarından bir şey gibi kendini gösterebilir. İyi orta sınıf işlerde olan insanlar bile, köprülerin altındaki küçük kulübelerde, demiryolu hatlarının bazı noktalarında veya hatta kullanılmayan kilise bodrumlarında yaşar, dolayısıyla Manila, kalabalık ve hayatın oldukça pahalı olduğu bir şehirdir. Genel doğumhaneler, her bir yatak için 4 anne ve yeni doğan bebek sayısı hesaplamaktadır ki yeni gelenlere yer sağlanabilsin. 8 kişilik ailelerin 9 metrekare alanlarda yaşayabildiğini bu şehirde görebilirsiniz. Durum o kadar kötü ki, yerel gazeteciler alarm çalıyorlar ve kalabalık seviyesini tehlikeli ilan etmektedirler.

Medellin, Kolombiya (19.700 kişi / kilometrekare)

Listemizde Asya’dan veya Afrika’dan olmayan tek şehir Medellin, Kolombiya’nın ikinci en büyük şehridir ve bir zamanların popüler ismi Pablo Escobar’ın şehridir. Medellin’in 3.7 milyon sakini, başkent Bogota’nın 9.8 milyon vatandaşına göre düşük olmasına rağmen Medellin çok daha kompakt bir yapıdadır. Bogota’nın her yönde oldukça geniş alanlar sunduğu durumlarda, Medellin sakinlerini birbirine oldukça yakın tutmayı sever. İlginçtir ki, ikisini de ziyaret ettiğinizde, Medellin aslında Bogota’dan daha az kalabalık gibi gelir. Bogota’ya yapacağınız herhangi bir gezi sizi, aralıksız trafik sıkışıklığı, insanlarla dolu sokaklar ve inanılmaz bir ulaşım sistemi anılarıyla bırakacak gibi görünür. Medellin ise nispeten daha düzenli bir yapısı ile sizi şaşkına çevirecektir. Büyük kardeşinden farklı olarak, şehrin işleyen, temiz ve düzenli tutulan bir metro sistemi bulunmaktadır. Ayrıca çok daha iyi havası vardır. Şehrin gecekondu mahalleleri bile bölgedeki başka şehirlerde bulabileceğinizden daha iyidir. Bir zamanlar bu gecekondu mahallesi yaşamlarında savaşan Medellin, cinayet başkenti haline gelmişti. Ancak bugün yıkık sokaklar, daha büyük, daha zengin ve daha bağlı bir yenilenme projesinin odak noktası haline gelmiştir.

Mumbai, Hindistan (31.700 kişi / kilometrekare)

Şimdi gerçekten, çok kalabalık olan şehirlere geçiyoruz. Mumbai’nin büyük metropol alanı, 20,7 milyonluk bir nüfusa sahip. Manila ve Detroit’in toplam nüfusu kadar ancak bu nüfus çok daha küçük bir alanda bulunmaktadır. Aşırı kalabalık nüfusundan sadece bir ipucu vermek için, 2014 yılında çıkan rakamlar, Mumbai trenlerinden düşen yılda yaklaşık 800 kişinin öldüğü belirtilmiştir. Düşmelerin nedeni ise intihar değil tamamen trenlerin aşırı dolu olmasındandır. Eyalet hükümetinin yeni gelenlere ev sahipliği yapmak için yepyeni bir şehir olan Navi Mumbai’yi inşa ederek aşırı kalabalığı hafifletmeye karar verdi. Navi Mumbai çok hızlı bir şekilde dolduruldu, 20 yıl içinde hükümet, her şeyin üstesinden gelmek için ikinci bir taşan kent kurmuş oldu. Yine olağanüstü bir trafik sıkışıklığı oldu. Merkezden havaalanına kısa bir sürüş rutin olarak 2 saat sürmektedir. Hükümet, işler bu şekilde devam ederse, kentteki herkes için sağlık, iş ve yiyecek sunamayacağından endişe etmektedir. Bunun nedeni, Mumbai’nin bir dizi ada üzerine inşa edilmiş olması ve bu nedenle genişlemenin çok pahalı ve zaman alıcı bir iş olmasıdır.

Dakka, Bangladeş (44.500 kişi / kilometrekare)

Ve sonunda birinci aşırı kalabalık şehre geldik. Bangladeş’in başkenti, inanılmaz bir şehir içi yayılıma sahiptir ve 17 milyon insan dar metropol kent alanına sıkışmıştır. Buradaki anahtar kelimenin “sıkışmış” olduğunu belirtmeliyiz. Dakka’nın aşırı kalabalığı o kadar yoğun ki sıklıkla Quality of Life (Yaşam Kalitesi) endekslerinde 2. sırada yer almaktadır. Bangladeş’te halk son derece fakir bir hayat yaşamaktadır. Gelir seviyesi çok düşük olmasının yanında, yönetimdeki bozulan işleyiş nedeni ile yüksek faiz de bu fakirliği artırmaktadır. Dakka’da, toplu taşımacılık ve altyapı projeleri bulunmamaktadır. Bu aşırı kalabalıkla baş edebilecek bir polis sistemi de bulunmamaktadır. Dakka’nın aşırı ve resmen hareket etmeyen trafik sıkışıklığı güvenlik güçlerinin ulaşmasını imkansız hale getirmektedir. Büyük grevler hariç, Dakka’nın sokakları daima tıklım tıklımdır. Şehir asla uyumuyor diyebiliriz, ancak asla hareket de edemiyor diyebiliriz. Yukardaki listede, dünyanın en yoğun 10 şehrinden bahsettik. Gerek iş gezisi gerekse turizm nedeni ile bu şehirlere gidecek olursanız aşırı kalabalık bir şehre gittiğinizi unutmayınız. İşlerinizi, toplantılarınızı, gezi sürelerinizi buna göre planlamanız tavsiye edilmektedir. Hazırlıksız olursanız planladıklarınızı yapamayabilir ve gezinizi mahvedebilirsiniz. Bu şehirlere gitmeniz durumunda işlerinizi veya rotanızı daha az yer değişikliği yapacak şekilde planlamanız önerilmektedir.

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Brokoli Cilt Bakımı Maskesi Nasıl Yapılır? Zayıflamak İstiyorsanız Önce Gerçekten İstemeniz Gerek! Erken Uyananların akıl sağlığı daha iyi Mandalinanın Faydaları Nelerdir? Zeytinyağı çekirdeği Maskesi Patates Suyunun Faydaları?