Sizin Adana

Adana Şivesi

Adana Şivesi

Her bölgenin kendine ait şivesi olduğu gibi Adanalıların da şahsına münhasır dil ve edebiyat şekilleri ve sadece Adanalıların anlayacağı, ansiklopedik değerinde bir takım kelimeleri mevcut. Adanalıların kendilerini ifade etme şekilleri çok enteresan, şive ve üslupları da Türkçe’nin alt dili içerisinde özellik gösteren Adana Türkçesi denilebilecek ayrı bir araştırma konusu. Adana kafasını anlamak, Adana Türkçesini çözmek, Adanalıları daha yakından tanıyabilmek için elbetteki onların yaşam tarzlarının aynası olan Adana dilinin inceliklerini öğrenmek gerek. Her ne kadar Adana insanının zengin ve derin anlamlar içeren şivesini öğrenmek için Adana dil kurslarına gidip aylarca eğitim almanız gerekse de biz yine de elimizden geldiğince Adana’nın söz varlığına, hiçbir dilde benzerlik göstermeyen Adana Türkçesine ve Adana ansiklopedik sözlüğünde geçen kelimelere dair ip uçları vererek Adanalıları kısa yoldan tercüme etmeniz açısından yardımcı olacağız. Yolu Adana’dan geçen, Adanalı bir eşi dostu olan insanların keşfetmesi gereken bu orijinal dilin geçmişten günümüze Türkçemize kazandırdığı söz öbeklerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Özellikle Arap kökenli insanların yaşadığı Adana’da tek bir şivenin konuşulduğunu söylemek imkansızdır. Adana şehir merkezinden uzak bölgelerde farklı şiveler konuşulmaktadır. Adana’nın komşu illerine sınır olan bölgelerde bu komşu illerin şiveleri konuşmaktadır. Adana’da genellikle Pozantı – Tufanbeyli – Feke ağızları (şiveleri) konuşulmaktadır.
Ayrıca Adana’da eski Türkçe kelimelerde halen şive olarak kullanılmaktadır. Her ne kadar yazı dilinde kullnılmasalar da günlük konuşmalarda kullanılıyor.
Adana’da konuşulan dil bakımından bazı örnekler verecek olursak şunları söyleyebiliriz. Örneğin “Gece”ye “Ver-geç” denilmektedir. Ayrıca “Cahil”e “Cahal”, “Otobüs”e “otobos”, “Gazete”ye “Gazata” denilmektedir.

Adana Şivesine Bazı Örnek Kelimeler

Adana ağzında kullanılan bazı kelimeler ve anlamları şu şekilde;
  • Zerdali – Zerdeli
  • Sabah – Zabah
  • Karpuz – Garpız
  • Köfte – Köhte
  • Çamur – Çamır
  • Domuz – Donuz
  • Kuzu – Guzu
  • Gölge – Kölge
  • Koyun – Goyun
  • Tatlı – Datlı
  • Sabah – Zabah
  • yeni – acar
  • merdiven – badal
  • seslenme kelimesi – bak hele
  • geçen sene – bıldır
  • büyük fare, lağım faresi – cardon
  • oyunbozanlık eden – cılgaz
  • yumurta için bozuk – cılk
  • oyunbozanlık etmek – cılmak
  • cam – cıncık
  • fermuar – cırcır
  • bir yaşına henüz basmış keçi – çebiç
  • kızmak, azarlamak – çekişmek
  • gömleğinkolunuveya paçalarını sıvamak, kıvırmak – çemlemek
  • üzüm salkımı – çıngıl
  • küçük bakır yoğurt kabı – çingil
  • dükkanlardaki kepenk – daraba
  • mısır – darı

Adana’da Konuşulan Bazı Eski Türkçe Kelimeler

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi eski Türkçe ağzı halen günlük konuşmalarda geçmektedir. Bu kelimeler ve anlamları şöyle;
  • Az önce – Bayahtan
  • Patlıcan – Balcan
  • Tohum – Bider
  • Domates – Banadura
  • Aralık – Gındırık

ADANA'YA ÖZGÜ KELİMELER

  • Bahraç :Ayran ya su konulan kap
  • Ölük : Ölmüş
  • Kapsalık,kaspalık,gaspalık,gapsalık : Bahçe kapısı (Gaspalığı aç da içeri girsinler)
  • Firez : Tarlada kalan ekin sapı.
  • Dikeç : Kazık
  • Bük : Çalı ve diken topluluğu.
  • Pür : Çam yaprağı
  • Çot : Üstü kesilmiş ağaç bedeni.
  • Gamalak-Kamalak: Çam kabuğu gövdesinden soyulduğunda, gövde ile kabuk arasında bulunan yumuşak kısım.
  • Firik : Olgunlaşmaya yakın, olgunlaşmamış erik,çağla gibi meyve, buğday ve mısır
  • Göbelek : Mantar
  • Avarlık : Ailenin ihtiyacı için, evin bahçesine ekilen sebze.
  • Ayın Puharı(ayan por): Eyyam-ı Buhar, Ağustos ayında çöken buharlı hava
  • Siyek : Saçak.
  • Cırlavuk, cırnavuk : Ağustos böceği.
  • Tomus : Temmuz ayı
  • Şıkırdım gibi : Bütün dallardaki meyveler olgunlaşır, çok fazla.
  • Gölük : Yük taşıyan at, beygir.
  • Toğga : Sıcak veya soğuk olarak içilebilen, ayran ve dövme ile yapılan bir çorba çeşidi.
  • pilavlık : Çocuk oyunlarında etkisi olmayan kişi, küçük çocuklar.
  • demlik : tamamen ( Benle demlik mi konuşmayacaksn)
  • sına, sinam : Deneme.
  • Yörep: Yokuş
  • Anariye : Geri( Anariye anariye gel bakalım)
  • Bocit : Sürahi
  • Peşkir : Havlu
  • Dirgen : Tırmık
  • Çapıt,çabut : Kumaş Parçası,bez
  • Bayak : Biraz öne, az önce ( Bayak gelseydin görüşürdün)
  • Kele : Kadına hitap şekli(Kele Bacım gibi......)
  • Tummak : (suya)Dalmak
  • Gaçıl : Yol Açılmasını İstemek,Çekil. ( Kenara gaçılın)
  • Helke : Kova
  • Gıska : küçük soğan
  • Celfin: Genç tavuk
  • Endeni :Endeni sözcüğü onu anlamında kullanılmaktadır. Örnek:Ende örtüyü getir,masanın üzerine ört. (2.e uzatılır)
  • Cücük :civciv anlamında kullanılır.
  • Bulamaç: Nişasta, su ve şeker ile yapılan besleyici çorba.
  • Seyirtmek, seğirtmek :Koşmak anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk şurdan biraz önce seyirtti.
  • Cardın:İri fare
  • Yayyık :Bazen tek y ile de söylendiği olur.Ayran yapmak için kullanılan küp şeklindeki tahta veya deri kutu. Örnek ün akşam yemekte yayyık ayranı içtim.
  • Zaar :Zahir sözcüğünden gelmektedir.Belki anlamında kullanılır. Örnek:Zaar sizin çocuk yarın gelir.
  • Bakale :Bakale sözcüğü bakmak anlamında kullanılır. Örnek:Bakale buraya gel bi!
  • Balım :Bu sözcük bakalım anlamında kullanılır. Örnek:Gel balım nereye gidiyorsun. (a uzun okunur)
  • Cıncık :Cıncık sözcüğü cam anlamında kullanılır. Örnek:Çocuk tüm cıncıkları kırdı.
  • Tez :Bu sözcük yöremde çabuk anlamında kullanılmaktadır.
  • Mustağak :Bu sözcük yöremde layik anlamında kullanılır. Örnek:Mustağakını sonunda buldun işte.
  • Elcek : oyuncu bilye
  • Gülle : bilye
  • yalak: çukur yer
  • angara : siyah-beyaz renkte olan tavuk
  • halbur: buğday elenen elek.
  • sarat :seyrek elek.
  • urupla: buğday ölçmede kullanlan en küçük kap.
  • çelik: buğday ölçmede kullanılan yaklaşık 10 kg buğday ölçen tahtadan yapılmış kap.
  • gırat :yaklaşık 22 kg buğdaya verilen ad.
  • bibi: hala
  • çitil : küçük helke, kap
  • çokuşmak: toplanmak, kalabalık olmak( Bi adam görünce hemen çokuştunuz)
  • meşe: eraltı( e uzun okunur)
  • manca: domates salatası
  • bıldır: geçen yıl
  • çullanmak : üzerine çökmek (Baktım ki adamın üzerine hepsi çullanmış)
  • culuk : hindi
  • depitmek : ayağı ile yitmek
  • depik : tekme
  • zumzuk :yumruk
  • dellenmek: sinirlenmek (Sen dellendin mi mustafa abi.Dellendirmeyib beni.)
  • süven : tarlanın kenarlarına çakılan düzgünce ağaç
  • gabala : ölçüsüz, tartısız alınan iş, eşya ( Şu domateslere gabala 3 bin vereyim)
  • gicişmek : kaşınmak( Sırtım gicişiyor baksana bir)
  • herslenmek : kızmak ( Ya bu kadar herslenmene gerek yok aslında)
  • katık : ayran
  • mahana : bahane (Ölüm gelirse hepsi mahana işte)
  • malamat: rezalet, rezillik ( Malamat olduk millete)
  • seğen : kaşık madeninden yapılmış kap ( Seğene çorba koysana)
  • şaplak : tokat
  • çimmek : yıkanmak
  • dulda : güneş ve rüzgardan korunacak yer (Şöyle duldaya geçelim rüzgar sert esiyor)
  • cemkirmek, çemkirmek : büyüklerine karşı saygısız davranışlarda bulunmak, söz söylemek.
  • öykünmek, ökünmek : Yaptığı hareketin aynısını yapmak.(Ağzıma ökünme dedim sana)
  • ekkeş: ukala, çok bilmiş ( Şu Ahmet de çok ekkeş)
  • devlisi gün: sonraki gün
  • süngüç: baş parmak ile işaret parmağı arasındaki uzunluk
  • davış . söylenti
  • zıypmak, zıypınmak : yüksek bir yerden kaymak
  • zarpadanak, carpadanak: aniden
  • yekinmek : kalkmak (nereye yekindin böyle)
  • cebelleşmek : tartışmak, birisiyle uğraşmak (Ya ben kendi canımla cebelleşiyorum)
  • pısmak, pusmak : saklanmak
  • pimpirikli : evhamlı
  • çingil : omuz
  • hombil, hombili : sırt
  • zibil :gübre, hayvan artığı
  • soyka : ölen kimsenin elbisesi
  • acar, acer : yeni
  • covsıtmak : duyurmak
  • vırtzırt: ani olarak, zamansız
  • iliksiz : argoda sevgi hitabı (İliksiz hoşuna gider değil mi?)
  • omisilli : iyi, güzel, hoş ( Omisilli ağaç ne hale gelmiş)
  • pıstanpatır : saklambaç oyunu
  • hapahap olmak : aniden karşılaşmak
  • yumuş uşağı : bir kimsenin her dediğini yapan ( Sen yumuş uşağı olmuşsun)
  • tinkitmek :sektirmek, yerinden oynatmak( Seni tinkitirim buralardan)
  • dıkılmak :girmek
  • ninemeli : neme lazım
  • çarkıt : eskimiş, hurda haline gelmiş ( Araba çarkıt olmuş)
  • vıykırmak : feryat etmek
  • cılkı çıkmak : özelliği bozulmak
  • guşanmak: giyinmek ( Düğüne gideceğiz şöyle bir güzel guşanalım)
  • teleme: keçi sütüne incirin kozağının sütünü damlatarak yapılan tadı güzel yiyecek (peynir çeşidi diye de geçer bulmacalarda)
  • ede: kardeş
  • agam : kardeşim
  • küncü : susam
  • cıkıl : bozuk para ( Bu cıkıl paraları ne yapacaksın)
  • cıkıl,cakıl : küçük taş parçaları( Buraya kim cakıl dükün dedi)
  • pinnik : kümes
  • pırtı: elbise
  • kürrük : minik tay
  • fol : tavuğun yumurtlaması için bırakılan yumurta
  • folluk : tavuğun yumurtladığı yer
  • goz : ceviz
  • galli : sincap
  • cazzıtcuzzut: tahteravalli
  • erinmek : bir işi yapmak istememek ( Ders çalışacağım ama eriniyorum)
  • süzek :süzgeç
  • kilden : su kaşık madeninden yapılmış küçük tas.( Kildenle bana bir su versene)
  • leğen :İçinde çamaşır yıkanılan yayvan ve çukur kap.
  • sini : tepsi
  • üfelemek: ovalamak
  • gallep: güvercin
  • hımbıl: mızmız, işi yavaş yapan kimse
  • sedir : divan
  • sehen : tabak
  • ilişkir : et sucuğu
  • kertiş :kertenkele
  • taman: hani (örnek:Bize gelecektin taman, neden gelmedin?)
  • kepmek :çökmek (Ev adamın üzerine kepmiş.) ( ölen kişi içinde söylenir.Örneğin; Adam dün kepmiş gördün mü?)
  • tosbaa, tusbaa: Kaplumbağa
  • meke :mısır

E-Bültene Kayıt Olun, Fırsatları Kaçırmayın!

İlginiz Çekebilir

Adana; Tepebağ Evleri Adana'ya Nasıl Gidilir? Adana'nın Akarsuları Adana'nın Lezzeti: Şırdan Adana'da Gezilecek Kaleler Adana Bebekli Kilise (Aziz Pavlus Katolik Kilisesi)